AĞAÇ
Odunlaşmış bir gövdesi olan, kökleri ile toprağa tutunmuş ve yapraklardan ya da yapraklı dallardan bir tacı olan bitki.
Gövdeleri odunlaşmış da olsa,, ince gövdeli olanlara çalı denir. Bitkiye ağaç karakterini veren odunlaşmış gövde, tam tepesine kadar ya da yapraklı dalların başladığı yere kadar uzanır. Bütün bitkiler gibi ağaçlar da bol besine muhtaçtır. Ağaç besinini, toprağın derinliklerine kadar uzanan kökleri ile alır. Yaprakları ile aldığı güneş ışığını ve karbondioksit gazı ile özümlemeyi yapar.
Ağaçlar, yaprakları bakımından ikiye ayrılırlar: Yapraklarını döken ve yapraklarını dökmeyen ağaçlar. Yapraklarını döken ağaçlar, her sonbaharda yapraksız kalırlar ve ilkbaharda yeniden yaprak vermeğe başlarlar. Yapraklar, geniş ölçüde suyun buharlaşmasına sebep olduğu için, ağaçlar kışın bu derece su kaybına dayanamazlar. Yapraklarını dökmeyen ağaçlar ise yıllarca bu durumda kalırlar. Bu çeşit ağaçların yaprakları küçük, dar ya da sert kabuklarla kaplıdır.
Her yıl büyümesine davam eden ağaç, gövdesini kalınlaştırır ve gövdesindeki odun nispeti böylece her yıl artar.
Ağaçların beslenmesinde en önemli madde olan karbondioksit, ağaçlar tarafından gündüz kullanılır. Bu bakımdan, ağaçlı yerlerin havası, daima iyi ve temizdir. Ağaç, aynı zamanda bir yerin iklimine de etki eder. Oranın havası rüzgârlı ve yağışlı olmasını sağlar.
Türkiye'de ağaç, topraktan sökülmeyince taşınamayan bir varlık sayıldığından, Türk Medenî Kanununa göre, toprağın bir parçasıdır ve toprak sahibinin malı sayılır. Ancak, dallarının komşu olanlara zarar vermemesi de gerekmektedir.
Ağaçlar, bir memleketin süsü olmaktan başka sağlık kaynağı ve daima faydalı olan bir mal olduğu için ağaç yetiştirilmesi ve ağaç sökülmesi belli kanunlarla kayıtlar içine alınmıştır.
0 yorum