Bilgi-wiki

İngiltere'de oynayan bu reklam aileleri çılgına çevirdi.
Kingmill ekmek firmasının reklamında 18 yaşındaki Tara Berwin isimli aktris kısa bir okul formasıyla görülüyor.
Aileler reklamın okullu kızları cinsel obje olarak gösterdiğini iddia ederek yetkilileri şikayet yağmuruna tuttu.




Fransız işadamı Albert Kahn, ekipler kurup dünyanın çeşitli yerlerine renkli film ve fotoğraf çekimine yollamış. 1922’de Ankara’ya gelen Camille Sauvegeot adlı kameraman Ankara’da film, Gadmer adlı fotoğrafçı ise fotoğraflar çekmiş. İkili hem kurtuluş hareketinin karargâhı olan Ankara’yı hem de Gazi Paşa’yı görüntülemiş
Mustafa Kemal Paşa’yı gördüm, Çankaya Köşkü’nün bahçesinde, ağaçlık bir köşede, keyifle gülümsüyordu.
Yanında Rauf Bey...

Hiç görmediğim bir görüntüsüydü.
Aynı yerde, aynı kıyafetle bir de fotoğraf çektirmişti. Kalpağı, kravatı, yaka mendiliyle yine çok şık görünüyordu. Fotoğraf, o yıllarda otokrom denilen bir teknikle renkli çekilmişti. O yüzden Gazi’nin ilk renkli fotoğrafı sayılabilirdi.

Bu film ve o fotoğraf, tam 89 yıl, Paris yakınlarındaki bir arşivde keşfedilmeyi, çekildiği ülkeye dönebilmeyi beklemişti.

Onu bulup ortaya çıkaran, daha önce birkaç belgeselde birlikte çalıştığımız bir araştırmacı arkadaşımız oldu:
Saadet Özen, “Ankara” belgeseli için araştırma yaparken, Albert Kahn Müzesi’nin arşivinde buldu bu filmi ve fotoğrafı...

Twitter, “çok sayıda” kullanıcısının hesap parolasını yanlışlıkla sıfırladığını itiraf ederek özür diledi.


Parola sıfırlama, normalde bir güvenlik riski algılandığında Twitter tarafından otomatik olarak gerçekleştiriliyor; ancak Twitter böyle bir durumun sözkonusu olmadığını söyledi.Twitter, yaptığı açılamada şunları söyledi: "Bir hesabın ele geçtiğine inandığımızda parolayı sıfırlayarak hesabın sahibini olup bitenler hakkında e-posta yoluyla bilgilendiririz. Bu, kullanıcılarımızı korumaya yönelik rutin bir işlemdir.

 
Ancak bu kez çok sayıda, ele geçtiğini düşündüğümüzden daha çok hesabın parolasını istemeden sıfırladık. Bu nedenle yol açtığımız rahatsızlıktan dolayı özür dileriz."
 
Teknolojimix'in haberine göre sosyal dev, "çok sayıda" hesabın kaç hesap olduğunu açıklamadı. Gönderilen e-postalarda sorunun nedeni olarak Twitter beslemelerine erişen üçüncü parti bir web sitesinden bahsediliyor ve kullanıcıdan yeni bir parola oluşturması isteniyordu. 
Terör örgütünün sosyal medya üzerinden "Hani yiyorlardı" diyerek yayınladığı fotoğrafın perde arkası aralandı.


Fotoğraftaki gencin, Cezayir'de yaşayan kemik hastası Mehalli Mokhtar olduğu anlaşıldı.
Terör örgütünün "Açlık grevinde bu hale geldi" diye duyurduğu kişinin, bir eylemci değil bir hasta olduğu ortaya çıktı. 

İşte Facebook'ta paylaşılan fotoğraf;

Barış abi , fransada bir televizyon programına katılır ...

Barış Manço Fransa'da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur...

Küstah bir spiker vardır ve Bariş Manço ile dalga geçmektedir...
Sürekli,"İste Türk,yani barbar, vahşi vs..." demektedir...
Bariş Manço daha fazla dayanamaz ve spikere "yanınızda kâgit para
var mı?" diye sorar!
Bu soruya spiker şaşırır ve "evet var ama n'olacak" der...
Barış Manço ısrar edince spiker cebindeki kâgıt paraları çıkartır... Bu olaydan az önce Bariş Manç o canlı yayında"Anahtar" adli şarkısını söylemiştir...
Bu şarkının bir bölümü şöyledir:
"Beş Akif- bir Saat Kulesi,
iki Kule-bir Fatih,
beş Fatih-bir Mevlana,
İki Mevlana-bir Sinan"...
Bu sarki bir matematik sorusudur ve şarkıda adı geçen kişiler o dönemdeki
Türk parası olan banknotların arkasında fotografı olan kişilerdir...
Bariş Manco spikere sorar: "Bu paranızda fotografı olan kişi kim?" Spiker: "General......."
Bariş Manço diğer paralardaki fotografları olan kişileri de sorar,
spikerin verdiği cevaplar hep aynıdır,
"General.......", "Amiral...........",
"Komutan............." Spikerin bu
"Falanca General,falanca Amiral, falanca Komutan"
cevabından sonra, bu sefer de Bariş Manço cebinden Türk
paralarını çıkarır... Spikere derki:
"Bu parada fotoğrafı olan kişi Mehmet Akif Ersoy'dur.
şairdir...
Bu fotoğraftaki kişi
Mevlana'dır.
Düşünürdür...
Bu paradaki fotoğrafı olan kişi Fatih Sultan Mehmet'tir.
Adaletin sembolüdür...
Bu paradaki
kisi ise ATATÜRK'tür. "Yurtta barış,dünyada barış"diyen kişidir...
Bizim paralarımız bunlar... Biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeni
insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına "şairlerimizin",
"düşünürlerimizin", "bilim adamalarımızın"fotograflarını bastık...
Siz Fransizlar kendiniz barbar, vahşi olduğunuz icin paralarınızın arkasına
hep savaş adamlarının fotoğraflarıniı basmişsınız!"der...
Bariş Manço'nun bu cevabından sonra televizyon
yöneticileri canlı yayını keserler ve spikeri oradan kovarlar, başka bir spiker yerine gelir ve canlı yayın yeniden başlar, yeni spiker Bariş
Manço'dan ve Türklerden özür diler, programa böylece devam edilir...
Soyadı kanunu kabul edildikten sonra Mustafa Kemal'e soyadı bulunması için adeta tayakkuza geçilir.


Hatta CHP meclis Grubu'inde dilci tarihçi üyelerden oluşan bir komisyon kurulur.
 
Atatürk’ten önce 13 soyadı önerildi. Mustafa Kemal 14. soyadı kabul etti.
 
Eğer diğerlerini kabul etseydi bakın adı ne olacaktı?
 
1- Kemal Etel-Etil
 
(Attila’nın adının orijinal söylenişidir. Büyük nehir, ırmak demektir)
 
2- Kemal Etelalp
(Altay dilinde büyük kahraman anlamına geliyor)
 
 
3- Kemal Korkut
(Korkusuz, yavuz, heybetli)
 
 
4- Kemal Arız
(Türk kahramanlarından Alp Arız’dan esinlenerek önerilmiş)
 
 
5- Kemal Ulaş
(Bir Türk kahramanı Ulaş oğlu Salur Kazan’ın ismi)
 
 
6- Kemal Yazır
(Türk kahramanı Yağlıkçı oğlu Yazır’ın ismi)
 
 
7- Kemal Emen
(Türk kahramanı Ucen oğlu Emen Beg’in ismi)
 
 
8- Kemal Çoğaş
(Güneş, ışık anlamına geliyor)
 
 
9- Kemal Salır
(Türk kahramanlarından birinin adı)
 
 
10- Kemal Begit
(Sağlam, kavi anlamına geliyor)
 
 
11- Kemal Ergin
(İrfan sahibi, mütekamil demektir)
 
 
12- Kemal Tokuş
(Türk kahramanı adı: Ertokuş-Cengaver)
 
 
13- Kemal Beşe
(Mümtaz, seçkin anlamına geliyor)
Türkiye'ye Boğazlar üzerindeki eski haklarını geri veren antlaşma. 20 Temmuz 1936 tarihinde İsviçre'nin Montreux şehrinde, Türkiye ile İngiltere, Fransa, Rusya ve Boğazlarla ilgili Balkan devletleri arasında imzalanmıştır.


Lozan antlaşmasına göre, Türk delegesinin başkanı bulunduğu devletlerarası bir Boğazlar Komisyonunun kontrolünde bulunan İstanbul ve Çanakkale boğazları, Montreux antlaşmasından sonra tamamıyla Türk egemenliğinde bir bölge haline geliyordu.


Bu anlaşmanın başlıca hükümleri şunlardır:
1 - Boğazlar komisyonu kaldırılarak vazifeleri kamilen Türk devletine verildi.
2 - Boğazlarda ve onların iki tarafında gayri askersaha kaldırılarak, Türklerin buralarda diledikleri kadar kuvvet bulundurmaları ve tahkimat yapıları kabul edildi.
3 - Ticaret gemilerinin Boğazlar, dan her iki istikamette serbestçe geçebilecekleri tespit edildi.
4 - Harp gemilerinin Boğazlardan geçişi için tahditler kabul edildi. Şöyle ki:
Barış zamanında küçük harp gemileri “1000 tondan ufak” gündüzleri Boğazlardan geçebileceklerdi. (Ancak bu gibi gemilerin herhangi bir anda Boğazlarda bulunanların tonilâto toplamı 1500 ü geçmeyecektir)
5 - Herhangi bir anda Karadeniz' de mevcut olabilecek yabancı donanmaların tonilâto hacimleri 30.000 i geçmeyecektir.


Boğazlardan geçecek harp gemileri için önceden Türk hükümetinin müsaadesi,almayacaktır. Türkiye harp halinde bulunduğu takdirde, yabancı harp gemilerinin geçmesi kendi takdirine bırakılmıştı.
Yeryuvarlağının ekvatordan en uzak olan ve yer ekseninin geçtiği var sayılan iki noktasından her biri. Güney ve Kuzey olmak üzere iki kutup vardır. Her iki kutup da devamlı olarak karlarla örtülüdür.
Denizli iline bağlı bir ilçe. Yüzölçümü 1.386 kilometrekare, nüfusu 60.292dir. Yüzeyi, geniş düzlükler halindedir. Toprakları tarıma elverişlidir. Özellikle tahıl, tütün, anason yetiştirilir. İlçe merkezi, küçük ve şirin bir kasaba olan Acıpayam kasabasıdır.
Kimyasal bir eleman. Sembolü U. Atom ağırlığı 238,2 atom numarası 92 dir. Demir görünüşünde bir madendir, 1800 derecede ergir, atomsal parçalanmada radyumu verir. Son yıllarda teknikte en çok kullanılan elemanlardan biri olmuştur.